İçeriğe geç

Gönyenin diğer adı nedir ?

Gönyenin Diğer Adı Nedir? Bir Edebiyatçının Nesneler Üzerinden Dünyayı Okuma Denemesi

Kelimelerin dünyasında hiçbir nesne yalnızca nesne değildir. Bir gönye bile, yalnızca ölçüm yapan bir araç olmaktan çıkar; insan aklının düzen, doğruluk ve denge arayışının simgesine dönüşür. Bir edebiyatçının gözünde gönye, geometri dersiyle değil, hayatın biçimlenişiyle ilgilidir. “Gönyenin diğer adı nedir?” sorusu, bu bağlamda sadece dilsel bir merak değil; insanın anlam arayışına yönelttiği daha derin bir sorudur: Nesnelerin diliyle, kendimizi ne kadar anlatabiliyoruz?

Gönyenin Diğer Adı: Açıların Vicdanı

Dilbilimsel olarak gönye, “dik açı ölçer” anlamında kullanılan bir araçtır. Ancak edebiyatın dili, teknik tanımları aşar. Gönyenin diğer adı belki de “doğruluk”tur; çünkü o, yanlışın sınırında duran bir ölçü aletidir.

Bir romanda gönye, karakterin vicdanını temsil edebilir; bir şiirde, eğrilmiş hayat çizgilerine karşı duran bir simgeye dönüşebilir.

Tıpkı Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Huzur”undaki arayış gibi: Mümtaz’ın iç dünyasında doğruluk, ahenk, ölçü ve denge; bir gönye gibi kurgulanmıştır. O, duygularını bile geometrik bir düzen içinde yaşamaya çalışır. Ancak hayatın karmaşası, o gönye çizgisini sürekli bozar. İşte burada gönye, insanın akılla kurduğu ama kalple yıktığı bir sınırdır.

Simge Olarak Gönye: Edebiyatta Düzlüğün Dramı

Edebiyat tarihinde birçok karakter “doğruluk”la “uyum” arasında sıkışmıştır. Gönyeyi bir metafor olarak düşünelim: o, düzlüğün temsilidir.

Ama edebiyatın büyük temalarından biri de şudur: Düzlükte yaşanmaz, çünkü insan eğriliklerle derinleşir.

Franz Kafka’nın “Dava”sında adaletin geometrisi bozulmuştur. Orada bir gönye yoktur; çünkü hiçbir şey artık ölçülemez. Fyodor Dostoyevski’nin kahramanları içinse gönye, Tanrı’nın yerine geçen aklın sembolüdür. Her biri, bir düzen arar ama sonunda o düzenin onları boğduğunu fark eder.

Bu nedenle edebiyatın içinde gönye, sadece bir araç değil, bir ahlaki eksendir. “Gönyenin diğer adı nedir?” diye sorduğumuzda, cevabı sadece “dik üçgen” ya da “ölçü aleti” değildir; cevabı, “vicdan”, “denge” ve “adalet”tir.

Gönye ve Yazı: Cümlenin Mimarlığı

Bir edebiyatçının masasında gönye, kelimelerin ölçüsünü belirleyen görünmez bir rehber gibidir.

Nasıl ki bir mimar doğru açılarla yapı kurar, bir yazar da doğru kelimelerle anlam inşa eder. Gönye, yazının geometrisinde sadelik ve netliği simgeler.

Orhan Pamuk’un anlatılarında mekânın, Oğuz Atay’ın metinlerinde ise ironinin ölçüsü hep bir gönye hassasiyetindedir. Her cümle, eğrilmeden ama katılaşmadan yazılır. Bu, dilin dengesiyle hayatın düzensizliğini uzlaştırma çabasıdır.

Belki de her yazar, masasında görünmeyen bir gönye taşır: kimi vicdanının, kimi mantığının, kimi de hayal gücünün.

Gönyenin Diğer Adı: İnsan

Gönyenin diğer adı nedir? sorusu, sonunda bizi insana getirir. Çünkü insan, yaşamı boyunca doğrularla eğriler arasında ölçü alır. Karar verirken, severken, affederken hep bir gönye kullanırız içimizde — bazen doğru ölçeriz, bazen bozuk bir cetvel gibi yanılırız.

Edebiyat, işte o yanılgıları anlamanın, o eğriliklere merhametle bakmanın sanatıdır.

Gönyenin diğer adı, belki de “ölçü” değil, “ölçülülük”tür. Çünkü doğruluk, tek başına bir erdem değil; dengede kalma cesaretidir.

Okura Bir Davet: Senin Gönyen Ne Ölçüyor?

Bu yazının sonunda okura şu soruyu bırakmak isterim: Sizce gönyenin diğer adı nedir?

Bir nesneyi yalnızca biçimiyle değil, anlamıyla da ölçebilir miyiz?

Yorumlarda, kendi edebi çağrışımlarınızı, kendi “gönye”lerinizi paylaşın. Belki de her birimizin içinde farklı bir gönye vardır: biri geçmişin hatıralarını ölçer, biri kalbin doğrularını, bir diğeri ise hayalin eğrilerini.

Unutmayın:

Edebiyat, bazen yalnızca kelimelerle değil, bir gönye gibi hayatın biçimini yeniden çizmeyi öğretir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
cialisinstagram takipçi satın albetci.orgprop money