Ayda Ne Demek? Günümüzün Koşturmacasında Derin Bir Soru
Son zamanlarda kafamı meşgul eden bir soru var: Ayda ne demek? Herkes bu kelimeyi bir şekilde kullanıyor, ama gerçekten ne anlama geliyor? Günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız ama anlamını pek de sorgulamadığımız bir kelime. Hem de ne kadar derin, düşündürücü bir kelime! İşte tam bu noktada, günlük koşturmaca içinde, İstanbul’un kalabalığında, akşamları ofis stresini atıp blog yazarken bu soruyu kendime sordum. Cevabını bulmak, belki de bu koşturmacanın içindeki bir durak olabilir diye düşündüm.
Ayda: Kelime Anlamı ve Kökeni
Ayda, Arapçadan Türkçeye geçmiş bir kelime. Aslında anlamı oldukça basit. “Ayda” kelimesi, “aylık olarak” ya da “bir ayda” anlamlarına gelir. Yani, bir ay içinde yapılacak işlerin, elde edilecek kazançların ya da yaşanacak olayların belirtildiği bir zaman dilimi. Ama gerçekten bu kadar basit mi? Kelime anlamı, bir şeyin sıklığını ya da bir olayın gerçekleşme zamanını ifade etse de, hayatımıza kattığı anlam o kadar derinleşiyor ki…
İstanbul’da yaşıyorum ve her geçen gün, şehrin koşturmacasında, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Ofiste geçirdiğim saatler, akşamları blog yazmaya ayırdığım zamanlar… Bir bakıyorum, “Ayda bir kez görüşelim,” dediğimiz arkadaşlarımızla bile yılda bir kez görüşebiliyoruz. Bu, kelimenin sadece anlamıyla değil, zamanın bize neler sunduğuyla ilgili bir soru işareti. Ne kadar zamanımız var? Gerçekten ne kadarını yaşadık, ne kadarını harcadık?
Ayda, Gerçekten Ne Kadar Zamanımız Var?
Bir gün, ofiste otururken, yanımda oturan Caner’e şöyle dedim: “Ayda kaç kere dışarı çıkıp gerçekten bir şeyler yapıyoruz?” Caner önce şaşırdı, sonra gülümsedi. “Evet, belki ayda bir kez…” dedi. Bunu demesiyle birlikte, birden aklıma geldi; zaman geçiyor, biz de ona yetişmeye çalışıyoruz. O kadar koşturuyoruz ki, ne yaşadığımızı, ne kadarını fark ettiğimizi bazen unutur hale geliyoruz. “Ayda bir kez dışarı çıkmak” çok basit bir örnek, ama anlamı derinleşiyor. Bir ay, bir yıl, bir ömür… Hepsi hızla geçiyor, ama o kadar çabuk geçiyor ki, bazen bunu anlamıyoruz bile.
Geçmişin Ayları, Bugünün Düşünceleri
Bazen geçmişe dönüp bakınca, geçen aylara bakıyorum. Hatırlıyorum; okuldayken her şey çok farklıydı. Bir ay, bir yıl, neredeyse sonsuz gibi geliyordu. O zamanlar her şeyin aceleye getirilmesi gerektiğini düşünüyordum. Ama zaman geçtikçe, İstanbul’un kalabalığında hızla koşarken, her bir günün geçmesiyle birlikte o “aylık” kavramı değişti. Artık daha sakin, daha bilinçli bir şekilde düşünmeye başladım. Her ay, aslında bir yılın küçük bir parçasıymış gibi hissettiriyor.
Şimdi düşünüyorum da; “Ayda bir kez şöyle yapalım, ayda bir yerde buluşalım” gibi planlar kurduğumuzda, aslında bir şeyleri unutuyoruz. Zamanın hızla geçtiğini anlamadan, bir bakıyoruz ki bir yıl geçmiş. O yüzden bazen, hayatın tam ortasında, bir dakika bile değerli. O dakikaları nasıl geçirdiğimiz, ne kadarını kendimize ayırdığımız, hangi anı yaşadığımız önemli.
Ayda Ne Demek? Gelecekteki Yansıması
Peki, gelecek nasıl olacak? İleride, ayda bir kez, bir yerlerde buluşacak, bir araya gelecek miyiz? Ya da o kadar yoğun olacağız ki, ayda bir kez bir araya gelmek bile neredeyse imkansız hale gelecek? İlerleyen yıllarda, belki de her şey daha dijital, daha sanal olacak. Ama şu an düşündüğümde, bu “ayda bir” kavramı bile içimizi ısıtıyor. Birbirimize ayda bir kez bile olsa, bir araya gelip hayatı paylaşmak istiyoruz. O zaman da bu soruya bir cevap bulmuş gibi hissediyorum: Ayda, bazen sadece bir anın değeri anlamına gelir.
Belki de esas mesele şu: Bir şeyin sıklığına ya da zamanına odaklanmak yerine, o şeyin ne kadar anlam taşıdığına bakmak gerekiyor. Ayda bir şey yapmak, belki de o anı doğru bir şekilde yaşamakla ilgilidir. Zamanın hızla geçmesine engel olamayız, ama her anı değerli kılmak bizim elimizde.
Sonuç Olarak
İstanbul’daki koşturmacanın içinde, işte böyle bir düşünceyle yaşıyorum. “Ayda ne demek?” sorusunun cevabı, aslında çok basit. Ama bu soruyu ne kadar derinlemesine sorgularsanız, o kadar fazla şey keşfediyorsunuz. Ayda, sadece bir zaman dilimi değil; aynı zamanda hayatın hızla akıp gitmesine rağmen, her bir anın içinde bulunduğumuz anın kıymetini anlamaya çalışmak demek. Belki de bu kadar hızlı yaşarken, bir durup bakmak gerekiyor. Birbirimize daha fazla zaman ayırmak, “Ayda bir kez” dediğimizde gerçekten o anı yaşamak… Ne dersiniz?