En Çok Hangi İlde Alevi Var? Edebiyatın Gölgesinde Kimlik, Bellek ve Anlatı
Bir edebiyatçı olarak bilirim ki her kelime bir coğrafyadır; her coğrafya da bir kimliğin hikâyesini taşır. “En çok hangi ilde Alevi var?” sorusu, yüzeyde bir istatistik gibi görünür ama edebiyatın diliyle bu, kimliğin, inancın ve belleğin izini sürmektir. Çünkü sayılar değil, anlatılar konuşur; çünkü bir inanç topluluğunun en çok olduğu yer, yalnızca haritalarda değil, şiirlerde, destanlarda ve türkülerde saklıdır.
Kimliklerin Coğrafyası: Alevilik Bir Mekân Değil, Bir Anlatıdır
Edebiyat bize öğretir ki kimlik, bir mekâna değil, bir hikâyeye aittir.
Alevilik de böyle bir anlatıdır: dağların sabrında, cem evlerinin sessizliğinde, deyişlerin yankısında yaşar. Pir Sultan Abdal’ın Sivas’ta yaktığı söz ateşi, sadece bir il sınırında değil, bir halkın belleğinde yanar hâlâ. Bu nedenle, “en çok Alevi hangi ilde var?” sorusu, aynı zamanda “en çok hangi şehirde hafıza, direnç ve söz birikmiş?” sorusuna dönüşür.
Edebiyatın gözünden bakınca Alevilik bir nüfus verisi değil, bir anlatı geleneğidir.
Her il, bu geleneğin bir dizesini taşır:
Sivas’ta isyanın yankısı,
Tunceli’de (Dersim’de) dağların direnci,
Çorum’da sessiz bir yas,
Hatay’da çok sesli bir kardeşlik türkü gibidir.
Dersim’in Dili: Sessizliğin En Gür Şiiri
“En çok Alevi hangi ilde var?” denince akla ilk gelen yer, Tunceli (Dersim) olur.
Ama edebiyatın diliyle konuşursak, bu yalnızca bir “sayı” meselesi değildir. Dersim, Alevi kimliğinin en yoğun yaşandığı değil, en çok anlatıldığı, en derin hissedildiği coğrafyadır.
Dersim edebiyatı, hem bir travmanın hem bir umudun belleğini taşır.
Seyit Rıza’nın sözleri, “Evlad-ı Kerbelayız, zulme boyun eğmeyiz” cümlesi, yalnızca tarih değil, şiirin direnişidir.
O yüzden Dersim’deki Alevilik, bir halkın hem acısını hem de insanlık onurunu birlikte taşır.
Bu coğrafyada kelimeler dua gibi, türküler dua kadar derindir.
Sivas’ın Ateşi, Hatay’ın Çok Sesliliği
Sivas, Alevi edebiyatının en dramatik sayfalarından biridir.
Pir Sultan Abdal’ın deyişleri, Sivas’ın taşına toprağına işlemiştir.
Ve her dize, “insan olmanın” anlamını hatırlatır:
“Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan.”
Bu söz, yalnızca bir inanç bildirisi değil, bir edebi duruştur da.
Aleviliğin şiirinde direniş vardır, ama aynı zamanda derin bir hümanizma da.
Hatay’a geldiğimizde tablo değişir.
Burada Alevilik, Arap Alevilerinin çok sesli kültürüyle birleşir; diller, ezgiler, inanç biçimleri iç içe geçer.
Edebiyat açısından bu, çoklu kimliğin, birlikte varoluşun romanıdır.
Her karakter bir mezhep, her ses bir hikâye gibidir.
Coğrafya Bir Semboldür: Aleviliğin Edebî Haritası
Edebî açıdan “en çok Alevi olan il” değil, “Aleviliğin en çok hissedildiği sözcükler” önemlidir.
Sivas, Tunceli, Hatay, Çorum ve Erzincan yalnızca yerler değil, anlatı merkezleridir.
Her biri bir romanın bölümü gibi, farklı bir duyguyu temsil eder.
– Sivas: Ateşin ve inancın dili
– Tunceli: Belleğin ve dağların sesi
– Çorum: Sessizliğin ve yasın metaforu
– Hatay: Çok sesli bir kardeşlik destanı
– Erzincan: Arada kalmışlığın romanı
Edebiyat bu şehirleri birleştirir; hepsi aynı hikâyenin farklı sayfalarıdır.
Sayılar Değil, Sözler Anlatır
Bugün istatistikler bize “en çok Alevi Tunceli’de yaşar” der.
Ama edebiyat, “Alevilik en çok sözde, şiirde, insanda yaşar” der.
Bu, bir coğrafya değil, bir kültürün yüzyıllık hafızasıdır.
Edebiyatın gücü, bu tür soruları istatistikten çıkarıp anlam alanına taşır.
Çünkü bir kelimenin içindeki duygu, bir haritanın tüm sınırlarını aşar.
Sonuç: Aleviliğin En Çok Olduğu Yer, Kalpteki Edebî Bellektir
“En çok hangi ilde Alevi var?” sorusu, bizi bir coğrafya tartışmasından çok, bir edebiyat yolculuğuna çıkarır.
Çünkü Alevilik, yaşadığı yerle değil, anlattığı hikâyeyle vardır.
Dersim’in sessizliği, Sivas’ın isyanı, Hatay’ın çok sesliliği… Hepsi aynı edebî şiirin dizeleridir.
Edebiyat bize şunu öğretir:
Bir kimliği anlamak, onu saymakla değil, onu dinlemekle mümkündür.
Etiketler: #Edebiyat #Alevilik #KültürelBellek #PirSultanAbdal #Tunceli #Edebiİnceleme #KimlikVeAnlatı
İl merkezi nüfusu 233.153, Merkez ilçeye bağlı köylerin nüfusu 46535, ilin toplam nüfusu 695.528’dir. Bunun 77.700’ü Alevi, geri kalanı ise Sünnilerden oluşmaktadır. Bu da Sivas’ta yaşayan vatandaşların genel nüfusun ‘inin Alevi olduğunu göstermektedir(86). Pek çok Alevi temsilcisi, Alevi nüfusun 20-25 milyon civarında olduğunu tahmin etmektedir.
Harun! Her zaman aynı pencereden bakmıyoruz, yine de teşekkür ederim.
Muhammed hem en büyük Alevi hem de Aleviliğin kaynağıdır. Zira Hz. Muhammed olmasaydı Hz. Ali’nin kim olduğunu bilemezdik. İlin yüzde doksanı Alevi-Bektaşi inancına sahiptir. Alevilik, Hz. Muhammed’in ve Hz. Ali’nin düşünceleri ve felsefesinin toplum inancına yerleşmesi ve buna bağlı olarak ta ehli-beyt sevgisi olarak ortaya çıkmıştır. Kültür ve Yaşam – T.C.
Duru! Sevgili dostum, sunduğunuz öneriler yazının kapsamını zenginleştirdi, çalışmayı daha derinlikli hale getirdi.