İçeriğe geç

Katran ağacı nasıl bir ağaç ?

Bazen bir hikâye anlatmak istersin ya hani… İçinde hem kalbinin hem aklının izleri vardır. İşte bu yazı da öyle başladı. Bir dost sohbetinde, bir fincan kahve eşliğinde, “Katran ağacı nasıl bir ağaç?” diye soran bir ses yankılandı içimde. Ve ben, o ağacın köklerine inmek, yapraklarında bir hikâye bulmak istedim.

Katran Ağacının Gölgesinde Başlayan Hikâye

Toros dağlarının eteklerinde, sabırla yükselen bir katran ağacı vardı. Gövdesi sert, kokusu keskin ama ruhu bir o kadar da derindi. O ağacın altında iki insan sık sık buluşurdu: Ali ve Zeynep. Ali’nin dünyası planlardan, çözümlerden ibaretti. Her şeye bir mantık, her duygunun bir açıklaması olmalıydı. Zeynep ise dinlemeyi bilirdi; bir yaprağın düşüşünü bile hisseder, bir bakıştan koca bir hikâye çıkarırdı.

Rüzgârın Söylediği Sırlar

Bir gün Zeynep, katran ağacının gövdesine yaslanmış, sessizce uzaklara dalmıştı. Ali geldiğinde elinde bir harita vardı. “Şuradan geçersek yolu kısaltırız,” dedi. Oysa Zeynep, aynı anda gökyüzündeki bulutların hareketine bakıyordu. “Ama yağmur geliyor,” dedi usulca. Ali gülümsedi: “Yağmur sorun değil, planım var.”

Bir süre sonra gerçekten de yağmur yağmaya başladı. Ali’nin planı işe yaramadı; yollar çamurla doldu, harita ıslandı. Zeynep, sessizce ağacın altına sığındı, saçlarından süzülen damlaları gülümseyerek izledi. “Bazen çözüm aramak yerine sadece hissetmek gerekir,” dedi. Ali o an sustu. Katran ağacının kabuğundan yayılan reçine kokusu, aralarındaki sessizliği doldurdu. Belki de ilk defa kalbiyle düşündü.

Katran Ağacı Nasıl Bir Ağaçtır?

Katran ağacı, aslında Toros sediri olarak da bilinir. Yüzyıllarca yaşar, dayanıklılığıyla tanınır. Gövdesinden çıkan katran, hem ilaç hem koruyucu madde olarak kullanılır. Yani bu ağaç, hem güçlüdür hem şifa verir. Katran ağacının en belirgin özelliği, zor şartlara rağmen ayakta kalmasıdır. Kuraklıkta bile kökleri derine iner, toprağın kalbinden su çeker. Tıpkı hayatın fırtınalarına karşı dimdik duran insanlar gibi…

Erkek ve Kadın Ruhunun Dengesi

Ali’nin çözüm odaklılığı, katran ağacının sert gövdesine benziyordu. Her darbeye dayanıklı, her soruna hazırlıklıydı. Zeynep’in empatisi ise ağacın reçinesi gibiydi; dokunduğu her yarayı iyileştiriyor, her kalbe sıcaklık veriyordu. Biri kök, diğeri rüzgâr gibiydi. Ve katran ağacı ikisini de içinde barındırıyordu: gücü ve şefkati.

O gün yağmur dindiğinde, gökyüzünde çift gökkuşağı belirdi. Ali haritasını cebine koydu, Zeynep’in elini tuttu. “Belki de senin yöntemini denemeliyim,” dedi. Zeynep gülümsedi: “Benim yöntemim sadece hissetmek.”

Doğanın Kalbinde İnsan

Katran ağacı bize sadece bir bitkiyi değil, insanın doğayla olan aynalığını öğretir. Her kabuğunda bir direnç, her yaprağında bir sevgi izi vardır. Tıpkı bizler gibi; bazen kırılır, bazen onarılır, bazen de sadece bekleriz… Ama her seferinde yeniden filizleniriz. Çünkü yaşam, tıpkı katran ağacı gibi, sabırla güçlenir.

Son Söz: Kalbinin Köklerini Dinle

Katran ağacı nasıl bir ağaç diye sorarsan… O, doğanın sabrını, insanın direncini ve kalbin yumuşaklığını bir arada taşır. Ali ve Zeynep gibi farklı yolların aynı kökte buluşmasını hatırlatır. Çünkü bazen çözüm aramaktan çok, bir gövdeye yaslanıp nefes almak gerekir. Belki de senin de bir katran ağacın vardır; seni dinleyen, seni koruyan, seni yeniden köklendiren…

Şimdi gözlerini kapat, o ağacın altındasın. Rüzgâr esiyor, reçine kokusu etrafı sarıyor. Hayatın tüm soruları bir anda anlamını yitiriyor. Çünkü bazen tek cevap, sessiz bir gölgenin altındaki huzurdur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
betci.org